Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarların birinde, Keloğlan annesiyle birlikte küçük bir köyde yaşarmış. Fakir ama mutluymuşlar. Keloğlan her sabah erkenden uyanır, odun toplar, tarlada çalışır, sonra da köyün yaşlılarına yardım edermiş.
Bir gün köyün ortasında garip bir satıcı ortaya çıkmış. Eline eski bir halı almış, bağırmış:
“Bu halı sıradan bir halı değil! Üzerine doğru kişi binerse, göğe yükselir, istediği yere uçar!”
Köy halkı gülmüş, “Koca adam halıyla uçar mı hiç!” diye alay etmiş. Ama Keloğlan merak etmiş ve halıya yaklaşmış. Halıyı eline aldığında bir fısıltı duymuş:
“Sen iyi yürekli birisin, beni sadece sen uçurabilirsin.”
Yardım Etmenin Gücü
Keloğlan hemen halıya binmiş, bir anda gökyüzüne doğru süzülmüş. Köylüler şaşkınlıkla bakakalmış. Keloğlan halıyı kontrol ederek bulutların üzerinde süzülmeye başlamış. Yolda ağlayan bir kuş yavrusu görmüş. Hemen aşağı inmiş, yavruyu yuvasına bırakmış.
Sonra bir nehir kenarında ağlayan yaşlı bir kadın görmüş. Kadın, uzak diyarda hasta torununa ilaç yetiştirmesi gerektiğini ama yolu geçemediğini anlatmış. Keloğlan kadını halıya bindirmiş ve birlikte uçarak torununun yanına gitmişler.

Kayıp Prens ve Ejderha
Tam dönerken, uzaklardaki bir dağdan dumanlar çıktığını görmüşler. Dağın eteklerinde, bir ejderhanın köy halkını korkuttuğunu öğrenmiş. Meğer ejderha, yıllar önce kaybolan bir prensin sakladığı sihirli taşın peşindeymiş. Keloğlan, cesaretini toplayarak ejderhanın yanına gitmiş.
Ejderha kükrerken Keloğlan konuşmuş:
“Savaşmak istemem. Ama sen neden böyle öfkelisin, önce bunu söyle?”
Ejderha bir an durmuş, sonra anlatmaya başlamış:
“Ben aslında sihirli taşın bekçisiyim. Ama insanlar beni hazine avcısı sandı, beni kovalamaya başladılar. Ben sadece emaneti koruyorum!”
Keloğlan ejderhayı dinlemiş, sonra köy halkıyla konuşmuş. Aradaki yanlış anlaşılmayı düzeltmiş ve taşın tekrar dağın zirvesine yerleştirilmesini sağlamış.
Masalın Sonu
Ejderha köy halkına zarar vermemeye söz vermiş. Köylüler de ejderhayı koruyucu ilan etmiş. Keloğlan ise uçan halısıyla köyüne dönmüş.
Köylüler artık onun sadece zeki değil, aynı zamanda cesur ve merhametli olduğunu da iyice anlamışlar.
O günden sonra ne zaman bir dert olsa, “Keloğlan halısına binip gelir, çözüm bulur,” demişler.
Gökten üç elma düşmüş: biri masalı okuyana, biri anlatana, biri de hâlâ iyiliğe inanan herkese…
SON.
Keloğlan ve Sihirli Kılıç Masalına benzeyen Keloğlan masalları okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.